Suzan Dağlar Civan; Darbeye Geçit yok

Yaşam Gazetesi: Sayın Başkan gündemimiz malum 15 Temmuz hain darbe girişimi. Sizce bu noktaya nasıl geldik? O gece yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz.
 

Suzan Dağlar Civan: Türkiye tarihi boyunca birçok darbeyle yüz yüze gelmiştir. AK Parti yönetimi ve o günkü kurucu başkanı ve Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği şu söz çok önemli. “Türk siyasi hayatında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”. AK Parti hükümeti adeta Türkiye’yi yeniden inşa etme adına kolları sıvadı. O günden sonra bu millet her seçimde daha fazla AK Partiyi sahiplenerek oyunu katlayarak büyüttü. Bu durum karşısında paniğe kapılan dış güçler ülke içerisindeki maşalarını devreye sokarak Türkiye’de daha önce Cumhurbaşkanını seçtirmemekten AK Parti’yi kapatma davalarına kadar, Taksim’de 3-5 ağacı bahane ederek ortalığı yakıp yıkan Vandallara kadar birçok badire atlattı. 17- 25 Aralık operasyonunda Türkiye’de bir yolsuzluk var. Tayyip Erdoğan ve ekibi yolsuzluk yapıyor gibi algılar oluşturarak bir şeyler elde etmeye çalıştılar. Bütün bunlara rağmen bu asil millet hiçbir zaman bu algı operasyonlarına pirim vermedi. 2002 seçimlerinde %34 ile başlayan çıtayı % 52 ile Cumhurbaşkanını seçerek zor olanı başardı. 

 
Sayın Cumhurbaşkanımız milletten aldığı güçle hep doğru olanı yaptı. “ Dünya 5’ten büyüktür” dediğinde rahatsızlığını açık açık ifade eden çevreler oldu. Dünyada krizler yaşanırken Türkiye’nin büyümesi birilerini haddinden fazla rahatsız etti. İstedikleri tutmayınca, Türk silahlı kuvvetleri içine sızan Fetullahçı Terör Örgütü üyesi asker elbisesi giymiş bir grup terörist, milletimizin ve devletimizin kendilerine emaneti olan silahları, asil sahiplerine doğrultarak milli iradeyi gasp etmeye ve ülkemizi teslim almaya çalışmışlardır. Ancak milletimiz, açılan ateşlere, atılan bombalara, gözlerinin önünde vurulan insanlara rağmen meydanı darbecilere bırakmamış, ülkesine ve iradesine kararlı bir şekilde sahip çıkmıştır.     
 
 
 
Yaşam Gazetesi: Sultangazi ilçemizin ismi içerisinde “Gazi” kelimesi geçiyor 15 Temmuz darbe girişiminin ardından “Gazi” ismi hak ettiği yere oturdu mu?
 
Suzan Dağlar Civan: Hain darbe girişiminde ağır bedel ödeyen ilçelerin başında geliyoruz. Sultangazi her şeyi hak ediyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Sultangazi halkının direniş ruhu “Gazi”’lik ismini tam anlamıyla hak ettiğini düşünüyorum. Sultangazi sınırları içerisinde bulunan Baştabya ve Ahmet Öztürk kışlaları hükümet konağı ve emniyet müdürlüğü önünde etten duvar ören binlerce vatandaşın kahramanlık destanı kelimelerle ifade edilmeyecek kadar anlamlıydı. Sadece 15 Temmuz gecesi değil ondan sonraki geceler de demokrasi nöbetlerine aralıksız devam eden bu kahramanlar tarihe önemli not düştüler.


 
 
Yaşam Gazetesi: Darbe gecesi ve ertesi gecelerde neler yaptınız?
 
Suzan Dağlar Civan: 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımızın emriyle, Başbakanımızın talimatıyla herkes sokağa çıktı. İlk önce teşkilat olarak bizler sokağa çıktık. Sultangazi’de biz saat 20, 45 gibi haber aldığımızda Teşkilat mensuplarımıza mesajı attık. Teşkilat mensuplarımızı, parti üyelerimizi ve seçmenimizi ilçe binamızın önüne toplanmaları için davet ettik. Bir anda binler on binlere, on binler yüz binlere ulaştı. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla yürüyerek havalimanının yolunu tuttuk.
 
Yaşam Gazetesi: Böylesine büyük bir kitleyi yönetmek kolay oldu mu?
 
Suzan Dağlar Civan: Ben İlçe Başkanlığımıza geldiğimde sayıları 15- 20 civarında olan bir grupla karşılaştım. Bir anda kitle katlanarak büyümeye başladı. Çünkü başta ben olmak üzere tüm teşkilat mensuplarımız mesaj sistemiyle herkesi ilçe başkanlığı önünde toplanmaya davet etmişti. Küçük bir kartopu kocaman bir çığa dönüşmüştü. Kitle kısa sürede binlere ulaşmıştı. Hemen bir yerlerden megafon bulmalarını istedim. Megafonla kitleyi yönlendirmeye çalıştım. Önce tramvay yolunu trafiğe kapattık. Tramvaydan inenler, minibüs ve otobüslerden inenlerde kitleye karışınca inanılmaz bir çoğunluğa ulaştık.
 
Hızlı düşünüp hızlı kararlar vermem gerektiğinin farkındaydım. Hemen kitleyi havalimanına doğru yönlendirdim. Kitle ilerledikçe azalır kaygıları taşırken her saniye her dakika kitle daha çoğalıyordu. Üstü açılabilen bir araca ihtiyaç vardı. Teşkilatımızın önemli isimlerinden Suat Öztürk hemen üstü açılan bir araç temin etti. Kimi zaman yürüyerek kimi zaman araçla elimde megafon kitleyi havalimanı istikametinde doğru yürüttüm.


 
Yaşam Gazetesi: Kısa bir mesafe değil. Havalimanına ne kadar zamanda ulaştınız?
 
Suzan Dağlar Civan: Mahmutbey köprüsü civarında yol tamamen tıkandı. Araçla ilerlemek imkansız hale dönüştü. Kitleyi arkama alarak yürüyüşümüze devam ettik. Biz havalimanına yanaştığımızda o yönden insanlar bize doğru geliyordu. Sabah saat 6,5 civarı olmuş biz saatin kaç olduğunun farkında değildik. Cumhurbaşkanımız konuşmasını yapmış havalimanını terk etmişti. Yol kenarındaki çimlere oturarak yorgunluğumuzu giderdik. Teşkilat mensuplarımız çevrede bulunan bazı araçları ayarlayarak geriye dönüş hazırlıklarımızı yaptık.
 
Yaşam Gazetesi: Sabahı nasıl geçirdiniz?
 
Suzan Dağlar Civan: Eve yeni gelmiş bir bardak çay alarak oturmaya fırsat bulmadan telefonum çaldı. Esenler Belediye Başkanı Baştabya kışlası önünde bir arbede yaşandığını haber verdi. Apar topar üstümü giyerek Baştabya kışlasına geldim. O saat itibarıyla demokrasi nöbetlerine de başlamış olduk.
 
 

Yaşam Gazetesi: Demokrasi nöbetlerinde nelere şahitlik ettiniz?
 
Suzan Dağlar Civan: Bir halkın vatanı, toprağı, bayrağı ve ezası için neleri feda edebileceğine tanıklık ettim. Bizleri Çanakkale’de 7 düvele karşı muzaffer kılan bu ruhtur. Kahramanlık destanı yazdıran bu ruhtur. Ben bu ruhu canlı canlı yaşayanlardanım. Gecesini gündüzüne katan, aşını ekmeğini yanındaki ile paylaşan, sen kimsin neden burada duruyorsun demeyen bir ruhtur. Herkes yanı başındakinin bu vatan için göğsünü siper edecek yol arkadaşı olduğunun bilinciyle hareket ettiğini biliyor. İnsanlar tankları durdurmak için tereddütsüzce paletlerin önüne yattı. Birçok insan yaşamını hiçe sayarak kanlı darbe girişimini engellemeye çalıştı. Bir kadın olarak, bir ilçe başkanı olarak bu kahramanlıklara şahitlik ettim.
 
Yaşam Gazetesi: Demokrasi nöbetlerinde halkınızla birlikte sabahlara kadar nöbetteydiniz. Sultangazi Merkez Camii, Baştabya kışlası ve Ahmet Öztürk kışlası önünde nöbetler tuttunuz, kitleyi motive etmek için konuşmalar yaptınız kısaca bir şeyler söyleyebilirimsiniz.
 
Suzan Dağlar Civan: Bu kahraman halkın çelik iradesi önünde saygıyla eğilmemek mümkün değil. Yeter ki siz bu halkın değerini bilin. Bu halk coşkun bir lav akışı gibi haksızlıkları, kötülükleri ve şer odaklarını yerle bir edecek iradeye sahiptir. Biz ilçe teşkilatı olarak halkımızla birlikte her gün sabahlara kadar omuz omuza birlikte demokrasi nöbetleri tutuk. Biz kimse bulunduğu yeri terk etmeyecek dedik onlar tereddütsüzce verilen talimatları yerine getirdi. Her biri birer teşkilat mensubu sorumluluğuyla hareket etti. Bir tek kişi nöbet yerini terk etmedi. Bir tek kişi yılgınlığa, paniğe kapılmadı.
 
Yaşam Gazetesi: Demokrasi nöbetleri ve öncesinde havalimanına doğru yürüyüşünüzün ardından bazı rahatsızlıklar geçirdiğiniz söylendi bunlardan söz edebilirimsiniz.
 
Suzan Dağlar Civan: Darbe girişiminin ilk saatlerinde halkımızla birlikte Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı havalimanında karşılamak üzere yollara düştük. 22 Kilometre yürüyerek havalimanına ancak ulaşabildik. Böyle bir kalkışma ani ve ansızın olduğu için ayaklarımızda spor ayakkabıları yoktu. Birçok insan gibi bende ayaklarımdan dolayı sıkıntı yaşadım. Buna rağmen yürüyüşüme devam ettim. Ertesi günde demokrasi nöbetlerini organize ettik. Ayaklarımdaki sıkıntı büyüyünce özel bir hastanede kısa bir tedavi gördüm. Aynı günün akşamı görevimin başına döndüm.


 
      
Yaşam Gazetesi: Bundan sonraki süreçte sizce neler değişmeli veya değişmesi gerekiyor?
 
Suzan Dağlar Civan: Öncelikle devlete olan bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanımız ne demişti “ Yenikapı ruhu” bizlerin ‘ Yenikapı’ ruhunu içselleştirmemiz lazım. Bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını kavramamız lazım. Ben AK Parti Sultangazi İlçe Başkanı olarak ülkemizde yaşanan bu kanlı darbe kalkışmasını esefle nefretle kınadığımı belirtmek isterim. Artık hiçbir şeyin 15 Temmuz öncesi gibi olmayacağını Sayın Cumhurbaşkanımız altını çizerek ifade etmişti. Hain darbe girişiminde şehit düşen kahramanlarımızı minnetle şükranla anarken gazilerimize acil şifalar diliyorum” dedi.
 
Yaşam Gazetesi: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
 
Suzan Dağlar Civan: “Başından sonuna kadar bizimle ortak hareket eden, bizlerle omuz omuza darbe girişimine karşı dimdik ayakta duran Sayın Belediye Başkanımız Cahit Altunay ve ekibine, Sultangazi Kaymakamı Ali Uslanmaz ve ekibine, İlçe Emniyet Müdürümüz Ufuk Kayadelen ve kahraman teşkilatına, İlçede görev yapan Müdürlerimize, bir birinden değerli işadamlarımıza, tereddütsüzce yanımızda bulunan diğer Siyasi Parti İlçe Başkanlarına, Sultangazi Merkez Camii, Hükümet Konağı, Emniyet Müdürlüğü, Baştabya, Ahmet Öztürk Askeri Kışlası ve başka noktalarda aylarca demokrasi nöbeti tutan, bir an olsun durumundan şikâyet etmeyen cefakâr vatandaşlarıma, Kadın Kollarım ve Gençlik kolları Başkanlarıma ve Teşkilat mensuplarımın her ferdine sonsuz teşekkür ediyorum” ifadelerini kulandı.