12 gündem maddesinin karara bağlandığı toplantı öncesi gündem dışı söz isteyen Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Sait Coşkunoğlu, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışı seyahati öncesi yapmış olduğu basın açıklamasında bazı Suriyelilerin TOKİ konutlarına yerleştirilecek açıklamalarına değindi. Coşkunoğlu açıklamasında şunları söyledi. “
biz mazlumlarla ekmeğimizi, aşımızı, suyumuzu birlikte bölüşürüz. Vatanımızı asla kimseyle bölüşmeyiz” dedi.
İlçemizde çok sayıda Suriyeli yaşadığı için Sultangazi’yi örnek göstereceğim diyerek devam ettiği konuşmasında şunları söyledi.
Bu ilçe için emek sarf edenler, bu ilçe için bedel ödeyenler bu ilçenin gerçek sahipleridirler. Bu ilçenin gerçek sahiplerine siz şöyle bir kenarda durun biz Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz, biz Suriyelilere konut vereceğiz diyemezsiniz.
“Bu cennet ülkeyi kimse bize bağışlamadı. Bu ülke için canını feda edenler, hayatlarını ortaya koyanlar, kanlarıyla bu toprakları sulayanlar bu ülkenin gerçek sahipleridirler. Misak-ı milli sınırları içerisinde yaşayan insanlar ancak söz ve karar sahibi olurlar” dedi.
Neden Suriyelilere
Neden Suriyelilere? Diyerek söze devam eden Coşkunoğlu,
KİPTAŞ tarafında Habipler mahallemizde inşa edilen konutlarda boş yerler varsa bu ülke için canını ortaya koyan gazi ve şehit ailelerine verilmesinden yanayım” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “
Suriyelilere TOKİ konutları verilsin” söylemini topa tutan Cokunoğlu,
bu söylemin altında yatan gerçek nedir yüce Türk milletine bir an önce açıklansın” dedi.
Bu Ülkenin Gerçek Sahipleri Kim?
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Sait Coşkunoğlu’nun gündem dışı konuşması meclis salonunda soğuk duş etkisi yarattı.
“ Bu ülkenin gerçek sahipleri ülkesini, bayrağını, toprağını bırakıp kaçan savaş kaçkını Suriyeliler mi? Yoksa bu ülkenin bir karış toprağı, bir çakıl taşı için canını ortaya koyan şehit ve gazilerimiz mi? Ülkesini ateş çemberi içerisinde bırakıp kaçan Suriyelilerden 20 Bin kişi asker kaçağı, 100 Bine yakınıysa askerlik çağında, açıklaması yaptı. Eğer bu ülkenin gerçek sahipleri bu ülke toprakları için canını siper eden vatan evlatlarıysa bir şey yapılıyorsa bunlar için yapılmalıdır” dedi.
En Fazla Suriyeli Sultangazi’de yaşıyor
İlçemizin mülki ve idari amirleri zaman zaman çelişkili açıklamalarda bulunsa da Sultangazi’de yaşayan Suriyelilerin sayısı azımsanmayacak düzeyde. Sultangazi ilçemiz ekonomik olarak dar gelirli vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı bir ilçe. Eğer TOKİ konutlarının birilerine verilecekse yoksul, dar gelirli Sultangazililere verilsin. Halkımızın barınma hakkına saygı duymayan bir anlayış, başkalarına barınma hakkından söz edemez.
Sultangazi paylaşılacak bir yer değildir
Biz Anadolu kültürüyle yoğrulmuş bir halkın evlatlarıyız. Misafir her zaman bizim başımızın tacıdır. Biz yemeğimizin en lezzetli yerini misafirimize veririz. Kendimiz tastan misafirimize suyu bardaktan ikram ederiz, en güzel yatağımızı misafirimize açarız. Ancak gel gelelim misafirde kim olduğunu bilir vakti ve zamanı geldiğinde geldiği yere döner. Anlaşılan o ki bu olay misafir bölümünü çoktan aştı. Ülkemizde kalıcı olarak kalacak Suriyeliler ülke dokumuzu bozacak, kültürel şekillenişimizi değiştirecek, istemediğimiz olaylarla karşı karşıya kalacağımızın habercisi olacaktır.
Savaş Kaçkınları bunlar
Bugüne kadar ülkemize giriş yapan Suriyeli sayısı 3,5 Milyon olduğu belirtiliyor. Bunlardan 20 Bin kişinin asker kaçağı ve 100 Bine yakın kişinin ise askerlik çağında olduğuna vurgu yapılıyor. Bu insanlar vatanına bağlı olsalardı ülkesi için savaşırdı. İsimleri altın harflerle tarihe kazınırdı. Şimdi tarihe düşülen not savaş kaçkını olduğudur. Ülken kan gölüne dönecek her gün yüzlerce sivil hayatını kaybedecek, sen askerlik çağına gelmiş biri olarak ülkeni terk edeceksin. Bunun başka bir adı varsa birileri söylesin” dedi.
Ülkesi Kan Gölünde Onlar Plajlarda
Benim gibi birçok vatandaşım bu yıl tatile gidemedi. Birçok sosyal paylaşım sitesi ve görsel basının ifadelerine göre Ege ve Marmara sahillerinde “ Suriye diye bağıran, ama kendi toprağını, bayrağını, tarihini, kültürünü bırakıp kaçan Suriyeliler hepimizin malumu” bu insanlar kendi ülkelerindeki savaşa aldırış etmeden gününü gün ediyor. Bu plaj senin bu plaj benim her gün başka bir plajda boy gösteriyor. Bunlar kendi ülkelerine, bayraklarına, vatanlarına sevdalı olsalar bunları yapmazlardı.
Başka Ülkeler Bunların Ülkesini Savunuyor
Bir halk kendi ülkesini savunduğu oranda kahramandır. Bu insanlar kendi ülkesini bırakıp kaçmış, Ruslar, Amerikalılar, Fransızlar bunların ülkesine sahip çıkıyor. Bir halk kendi ülkesinin kurtuluşu için bağımsızlık mücadelesi vermiyorsa, ne ülkesinin gerçek sahibidir, nede kahraman olma olasılığı vardır.
Suriyeliler ilerisi için tehlike demektir
Bugün kardeş diyerek bağrımıza basmaya çalıştığımız Suriyeliler, yarın karşımıza farklı bir pozisyonda çıkabilirler. Henüz bir şey ortada yokken birçok olumsuzluğa imza atan Suriyelileri düşünün. Yarın bunlara vatandaşlık verildiğinde nelerin olabileceğini siz hesaplayın. Daha dün Konya’da ölümle sonuçlanan olayı bilmeyeniniz yoktur. Bunlar kendi aralarında mezhepsel anlamda örgütleniyorlar, bu örgütlülük yarın o bir gün daha farklı sorunlar doğuracaktır.
Bir An Önce Suriye’de Barışı Temin edip Bunları göndermeli
Yanı başımızda yanan bu ateşin bizlere de sıçramaması, ülkemizi farklı olayların merkezine çekmemesi için bir an önce önlemler alınmalıdır. Suriyelilere vatandaşlık vermek sorunu çözmeyecektir. Aksine başka sorunlara davetiye çıkarmak anlamına gelmektedir. Eğer bunarın gelişi bizlerin menfaatineyse diğer Avrupa ülkeleri neden kendi ülkelerine gelmesin diye tedbirler alıyor.
Biz Suriyeliler bizim kardeşimiz diyorsak bir an önce Suriye’de ki savaşın sonlandırılması için çaba harcamalıyız. Batının bu yönlü adımlar atması için gerekli diyaloglar sağlanmalı çözüm önerileri devreye sokulmalıdır. Biz bu olaya duygusal bakmak yerine, gerçekleri görerek hareket edilmesinden yanayız. Misafirlerimizin can ve mal güvenliğini sağlayarak bir an önce ülkelerine dönmeleri için gereken neyse yapılmalıdır” dedi.