‘Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.’
Yukarıdaki madde metninden de anlaşılacağı üzere kanunun davacının mirasçılarına tanıdığı hak açıktır : Mirasçılar, mevcut davaya devam edebilir, davalının kusurunu ispatladıkları takdirde ise davalıyı mirastan men edebilir. Fakat bu husus yalnızca davacının mirasçılarına tanınmış bir haktır. Davalı tarafın mirasçıları mevcut davaya devam etme kabiliyetinde değildirler. Bu nedenle söz konusu madde bu bakımdan eşitlik ilkesine aykırılık da teşkil etmektedir.
Boşanma Davasında Ölen Davacının Kusur Oranı
Boşanma davası devam ederken davacının ölmesi ve mirasçılarının mevcut davaya devam etmesi halinde, mahkeme hakimi tarafların kusurlarını tespit etmekle mükelleftir. Böyle bir durumda, davalının mirastan mahrum bırakılabilmesi için, davalının kusurunun davacının kusurundan daha ağır olması gerekmektedir. Şayet davalı taraf, daha az kusurlu veya taraflar eşit kusurlu ise, davalının mirasçılık sıfatı devam edecektir.
Mirasçıların Davaya Devam Etmesi ve Hakimin Kusur Tespiti
Boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçıları, kendi istek ve arzularıyla davaya devam edebilecek ve tarafların kusur oranlarının tespitini ve davalının mirasçılık sıfatının sona erdirilmesine karar verilmesini isteyebilecektir. Mahkeme Hakimi, davacı mirasçılarını davaya dahil etmeye ve davacıların talebi olmaksızın kusur oranı tespit etmeye yetkili ve görevli değildir. İşbu nedenle böyle bir durumda davacı mirasçıları harekete geçmeli ve mahkemeye dilekçe vererek davaya dahil edilmelerini istemelidir.
Mahkeme Hakimi, davacı mirasçılarını davaya dahil etmesini takiben dosyadaki mevcut delillere bakarak kusur tayini yapmalıdır. Şayet kusur tayini yapıldıktan sonra Mahkeme Hakimi, ‘ölüm nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı’ kararına binaen davacı mirasçılarının taleplerini de kararına yazmakla mükelleftir. Davalının kusurlu olduğunun tespitinin mahkeme kararında geçmesi ve bu nedenle davalının davacıya mirasçı olmayacağını da gerekçeli kararında belirtmeli ve karar bu ifadelerle kesinleşmelidir. Böylelikle kusurlu olan davalı, ölen davacıya mirasçı olamayacak ve TMK 181. maddede belirtildiği üzere önceden kazandırılmış bir tasarruf söz konusu ise bu kazandırımlardan da mahrum kalacaktır. İşbu nedenle davacı mirasçılarının buradaki talepleri çok önemli olup Miras Hukuku bakımından değişikliklere sebep olacaktır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de vermiş olduğu 2004 tarihli bir kararında şu ifadeleri kullanmıştır : ‘Boşanma veya evlilik birliğinin iptali davası açan davacının davanın devamı sırasında ölümü halinde mirasçıları veya mirasçılardan biri davayı devam ettirebilecek, davada sadece eşlerin kusur durumları belirlenecek, hakim boşanmaya karar vermeyecek, sadece eşlerin hangisinin tamamen veya daha fazla kusurlu olduğunu belirleyecektir. Davacı(koca) 18.02.2002 tarihinde boşanma davası açmış 23.12.2002 tarihinde ölmüştür. Türk Medeni Kanununun 181. maddesi gereğince evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve Türk Medeni Kanununun 181. maddesi gereğince toplanan delillere göre hangi tarafın kusurlu olduğu veya tamamen kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken davacı(koca) sağmış gibi kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın reddine karar verilmesi usül ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir’ denilmiş ve mirasçıların miras haklarını korumasının yolu açılmıştır.
Karşı Dava Açan Davalı Mirasçılarının Davaya Devam Etme Hakkı
Uygulamada henüz karşılaşmadığımız bir husus da davalının karşı dava açması halidir. Kanun hükmü, davaya devam etme hakkını yalnızca davacı mirasçılarına tanımıştır. Fakat aynı dava içerisinde iki dava barındıran bir boşanma davasında durum nasıl belirlenecektir. Karşı dava kurumu, aynı dava içerisinde davalıya, davacı olma imkanı vermiş ve Türk Hukukunca da benimsenmiş bir kurumdur. Boşanma davalarında sıkça karşılaşılan karşı dava hususu, boşanmaya sebep olan nedenlerin davacı tarafın fiilleri nedeniyle meydana geldiğini ve sorumluluğun davacıda olduğunu düşünen davalının aynı dava içerisinde dava açmasıdır.
Karşı dava açmış olan karşı davacı/davalı’nın mirasçıları davaya devam edebilme hakkına sahip midir ? Kanımızca, madde metninden de anlaşılacağı üzere ölen davacının mirasçıları davaya devam edebilmektedir. Usül hukuku gereğince karşı davacı da teknik olarak davacı sıfatını taşımakta olup onun mirasçıları da ölüm halinde davaya edebilecektir.
Bu konudaki sorularınızı 0 532 508 90 45 nolu irtibat telefonumuza bildirebilirsiniz.
Avukat Nevin ömeroğlu Demirel .İSTANBUL BAROSU
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...