2024 Yerel Yönetim Seçimlerinin Dalgaları: Bir Dönüşümün Analizi

İktidar ve muhalefetin sürpriz sonuçlar karşısında hazırlıksız yakalandığı bir seçim süreci yaşandı. Sahil şeridinde birkaç bölgenin dışında neredeyse tüm ülkeyi kapsayan bir değişim rüzgarı eserken, güneydoğu haricindeki geniş bir alan kırmızı renge büründü. Büyükşehirlerdeki başkanlık yarışlarında rekor oylarla muhalefetin zaferi ve yüzlerce ilçenin el değiştirmesi, seçimlerin en çarpıcı sonuçları arasında yer aldı.
 
 
Özellikle İstanbul'da, Üsküdar ve Beyoğlu başta olmak üzere, 14 ilçenin AK Parti'den CHP'ye geçmesi, tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. Sultangazi'nin komşu ilçeleri Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa ve Eyüp'ün de CHP'ye geçişi, iktidar partisi için önemli bir kayıp olarak kaydedildi. Ancak Arnavutköy'de yaşanan dört bin oy farkıyla AK Parti'nin zaferi, muhalefetin Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) itirazıyla yeniden sayım sürecini başlattı.
 
 
Sultangazi'de ise durum daha farklı bir seyir izledi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in, yerel örgütün ve potansiyel adayların görüşlerine kapalı bir tutum sergilemesi, özellikle Av. Ali Acar'ın aday gösterilmemesi, Sultangazi'de bir fırsatın kaçırıldığını ortaya koydu. Av. Acar'ın, eğer aday gösterilseydi, Malatya ve Adıyamanlı seçmenlerin büyük desteğini alacağına ve böylece CHP'nin Sultangazi'de zafer kazanabileceğine dair öngörüsü, seçim sonuçlarının ardından daha da anlamlı hale geldi.
 
 
Seçmenin AK Parti'ye gösterdiği kırmızı kart, aslında CHP için bir uyarı niteliğinde. Bu tarihi fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen analizler, CHP'nin gelecek dönemlerde iktidar olma yolunda daha stratejik ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini vurguluyor.
 
 
 
2024 yerel yönetim seçimlerinin sonuçları, Türkiye'de siyasi dengelerin nasıl hızla değişebileceğinin ve halkın sesinin ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtı niteliğinde. Bu seçimler, hem iktidar hem de muhalefet için ciddi dersler içeriyor. İktidar için yenilenme ve muhasebe zamanıyken, muhalefet için ise elde edilen kazanımları sağlamlaştırma ve geleceğe yönelik daha kapsamlı bir vizyon geliştirme fırsatı olarak değerlendirilebilir.
 
 
 
Sultangazi’de Kaçan Fırsat: Av. Ali Acar’ın Adaylığı Belediye Başkanlığını Değiştirebilir Miydi?
 
 
 
Sultangazi, 2024 yerel seçimlerinde siyasi bir dönüm noktasına tanık oldu. Ancak, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) için bir fırsatın kaçırıldığına dair yorumlar gündemdeki yerini koruyor. Avukat Ali Acar’ın Sultangazi Belediye Başkan adayı olarak gösterilmemiş olması, CHP'nin stratejik bir hata yaptığına dair eleştirilere neden oldu.
 
 
Seçim öncesinde, Av. Acar’ın adaylık potansiyelinin yüksek olduğuna dair beklentiler vardı. Sultangazi Halkıyla kuvvetli bağları ve geniş destekçi tabanı ile öne çıkan Acar, özellikle Adıyaman ve Malatya kökenli seçmenler arasında güçlü bir popülerliğe sahipti. Acar’ın aday gösterilmesi durumunda, Sultangazi’deki seçim dinamiklerinin önemli ölçüde değişebileceğine dair görüşler ağırlık kazanmıştı.
 
 
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in, önerilere ve yerel taleplere yeterince kulak vermediği eleştirileri mevcut. Gaziosmanpaşa’dan ithal edilen aday Ferhat Epözdemir’in tercihi, parti içinde ve Sultangazi halkı arasında tartışmalara yol açtı. Bu tercih, birçok kişi tarafından “altın tepside bir fırsatın kaçırılması” olarak değerlendirildi.
 
 
Seçim sonuçlarına bakıldığında, Sultangazi’de beklenen değişimin gerçekleşmediği görüldü. Bu durum, Av. Acar gibi yerel bağları güçlü ve geniş bir halk kesimi tarafından desteklenen bir adayın öneminin altını çiziyor. Acar’ın aday gösterilmesi halinde, bölgedeki seçim sonuçlarının farklı olabileceği ve CHP'nin Sultangazi'de tarihi bir zafer elde edebileceği yönünde güçlü bir kanı var.
 
 
Bu durum, siyasi partiler için önemli bir ders niteliğinde. Yerel seçimlerde aday seçimi sürecinde, yerel dinamiklerin ve toplumun talep ve beklentilerinin dikkate alınmasının kritik önemi bir kez daha ortaya çıktı. Sultangazi örneği, yerel halkın nabzını tutan ve onların güvenini kazanmış adayların, seçim başarısında belirleyici bir faktör olabileceğini gösteriyor.
 
 
Sultangazi’de CHP’nin yaşadığı bu deneyim, gelecek seçim stratejileri için bir uyarı niteliğinde. Partilerin, yerel seviyede güçlü adaylar belirleme ve halkın taleplerine kulak verme konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor.