Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde 50 Bine yakın insan hayatını kaybetti. 100 Binlerce insan yaralandı. Milyonlarca insan evsiz barksız kaldı. Yüz binler hatta milyonlarca insan memleketini terk ederek başka illere göç etti.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen depremle beraber neredeyse haritadan silinen birçok il de yaşayan milyonlarca insanımızın acılarında ortaklaşabilen bir ülke olarak yardımlaşma ve dayanışma ruhunu kaybetmemeliyiz.
Ünlü yazar Tolstoy, ne kadar da güzel söylemiş “Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan insansın” diye. Bu ne büyük bir acı, bu ne büyük bir tufan binlerce bebek, binlerce çocuk anasız babasız kaldı. Anneler babalar evlatsız kaldı. Tarifi yok bu acının. Yüzlerce kayıptan söz ediliyor.
Kışın ortasında milyonlarca insan evsiz barksız kaldı. Ocaklar tütmüyor artık. Birkaç metre çadırda yaşam mücadelesi veren insanların dramı içler acısı. İnsanlar sadece canlarını kaybetmedi bu afette yarım kalmış hayaller, geleceğe dair umutlar gelecekten beklenen arzular yarım kaldı. Şimdi annelerin gözleri yaşlı, babaların içine gömdüğü acıların tarifi yok. Onların acısını ne gelen yardımlar, nede onlara sunulan sıcak çorbalar dindirebilir.
Bu travma kolay kolay unutulmaz. Bölgeye erzaktan çok psikolog, psikiyatri uzmanları vakit geçirmeden sevk edilmeli. Daha birkaç gün önce Hatay’daki depremde çok sayıda arkadaşını kaybeden 20 yaşındaki Berke ailesiyle gittiği Adapazarı ilçesine bağlı Güneşler Mahallesi'nde ki dedesinin evinde kendisini asarak intihar etti.
Bizler de burada o acıyı yüreklerimizde hissettik. En azında bir empati yapmak gerektiğine inanıyorum. Bu acıyı yüreğinde his etmeyenlerin insanlığından şüphe edilmelidir. Orda yaşayanları tanıyıp tanımamak çokta önemli değil, hemşerin, akraban olup olmaması da çok önemli değil, Türk, Kürt, Alevi, Sunni, Laz, Çerkez olup olmamasının da bir önemi yok. Dünyanın neresinde olursa olsun bir insanın ölümü veya acı çekmesi karşısında sen acı duymuyorsan sen insan değilsin.
Kaç gündür sosyal medyada en çok dönen bir alıntı vardı. Tolstoy’dan…“Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın” diye. Böyle bir acı kimin insan, kimin vicdansız, kimin insanlıktan uzaklaştığını çok iyi anlatıyor. Bu acı ve zor günde kendi menfaat ve çıkarını düşünen bundan nemalanan kanı bozuklar da çok iyi görülmeli. Depremzedeler geldi diye kirasını iki katına çıkaran, bir tas çorbayı iki katına satan soysuzlarda unutulmamalı.
Depremzede kardeşlerimize kucak açan, onların yardımına koşan, onların acısına ortak olan kurum ve kuruluşları da ayakta alkışlamak gerektiğine inanıyorum. Belediyelerimizin, Sivil Toplum Kuruluşların fedakârca çabası asla unutulmamalı. AFAD’ın, Madencilerin, Askerin, Polisin ve gönüllülerin gayret ve çabasına binlerce teşekkür.